Ekmeğin Sesi
2022-03-15 18:04:04

Çözümsüzlüğün odağında ekmekçilik

Fuat Zorlu

15 Mart 2022, 18:04

Toplumdaki etkisi, algısı en yüksek ürün özelliği olan ekmek, maalesef olması gereken yapılacak düzenlemelerin dışında bulunuyor. Ekmek sektörü fiziki durumuyla, üretim aşamasıyla, hukuksal yapısıyla dikkatli bir çalışmayla yeniden ele alınıp, tanımlanması gerekmektedir. 

Sahada ve bürokraside bu konuda katkı koyacak kişilerin biraraya gelerek titiz bir uğraş ile çözümü gerçekleştirmesi kaçınılmazdır. Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, yörel yönetim temsilcilerinin ve temsil makamlarımızın geliştireceği çözüm alternatifleri masaya yatırılarak sonuca gidilmelidir. 

Günümüzde tahılın önemi hepimizin malumudur. İsrafın, kanunsuzluğun önüne geçilmesi gerekmektedir. Kurumlarımız kişisel menfaatlerini değil, sektörün ve toplumun geleceğini düşünerek hareket etmelidir. Yasaya aykırı yapılaşmadan yararlanma, çıkar sağlama temsil makamlarımızın ihanetidir. Uygulamadaki gerzek; devletin alt birimleri, sektörün temsil makamları, kaçak yapılaşmaya yönelen fırıncı, suç işleme yarışına girmiş vaziyettedir. Yasadışı açılan bir fırının kurdelesini belediye başkanı kesiyorsa, yasadışı çalışan fırınlarla mücadele yerine seçimde onlarla işbirliğine giriyorsa, 100 - 200 metre yanında açılan kaçak bir fırın yapılaşmasına fırıncı olarak o bölgede esnafı kayıtsız kalıyorsa, mesleğe ve ülke ekonomisine ihanet ediyor demektir. 

Değerli meslektaşlarım;

Bu denli bozuk, olumsuzluklarla dolu sektörü düzeltmek için elbette herkesi memnun edemezsiniz. Fakat her geçen süreç, büyüyen sorunlar bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Kanaatimce, sektörün kurumsal anlamda bileşenleri, federasyondan, İstanbul'daki temsil makamlarına kadar, önce kendilerini düzeltmeleri, gerekirse değiştirilmeleri çözümün en önemli düşünce çıkışı olacaktır. Düşünsenize, uzun yıllar aynı veya benzer düşünce tarzına sahip kurum temsilcilerimiz yaklaşan seçim sürecinde yeniden aday olmayı düşünüyor. Bu kişiler ekmekçilikle ilgili hangi sorunu çözdüler? Veya çözüm noktasında proje geliştirdiler ki, böyle bir taleple fırıncının karşısına çıkabiliyorlar. Makamları işgal ettikleri süreç onların neler yapabileceğinin en somut göstergesidir. Meslektaşlarımız geriye dönüp 5, 10, 15, 20 yıllık periyota baktıklarında her geçen zamanda daha kötüye giden bir sektörü net olarak görüyorlardır. Statükocu, bölgeselci bakış açısı inanın ekmekçiliğin sonunu hazırlamaktadır.

Realitiden uzak, saha gerçeklerini gözardı eden kurumlarımızın sonuç alamamaları çok doğaldır. Çözüm anlamında yapılması gereken, İstanbul'ada yaklaşık 3 bin sayısına ulaşan fırınlarımızın, mevcut uygulama ve anlayıştan vazgeçerek saha gerçekleriyle örtüşen bir sistemi hayata geçirmek olmalıdır. Son 10 yıldır net olarak gördüğümüz tablo şudur; ilçeler bazında birliktelik yaratabilen fırınlar, olması gereken fiyatta ekmeğini satıyor, İTO ve İFO bu fiyatları 1 yıl geriden ancak resmileştirebiliyor. Bu tablo, meslektaşlarımızı gerek halk, gerekse kamu kurumları nezdinde suçlu pozisyona sokuyor. İstanbul gerçeğinde 2 bin, 2 bin 500 ortalama ekmek üreten 3 bin fırının maliyet hesabı, yetkili kamu kurumlarına anlatılamıyor veya eksik anlatılıyor.

Değişim ve dönüşümün uzun yıllar görev alan arkadaşlarla olmayacağı aşikardır. Bu sebeple, yaklaşan İTO ve İFO seçimleri, hatta Fırıncılar Federasyonu seçimi meslektaşlarımızın önüne gelen bir fırsattır. Bu fırsatı iyi düşünüp değerlendirmek gerekmektedir. 

Yorumlar (3)

Ahmet Çakır 2 Yıl Önce

Elinize gönlünüze sağlık...inşAllah duyanlar olur

Nihat Tüysüz 2 Yıl Önce

Çok değerli fırıncı abim tüm düşüncelerine eksiksiz katılıyorum ve ancak ve ancak fırıncı kendi sorunlarini TFF İFO ve İTO onderliginde yeniden bir yapılanma içinde çözebilir.

Mehmet Bilgen NAZİLLİ 2 Yıl Önce

Fırıncının yarını bu günden ayaklar altına alındı Devir hakkı verilmeyen işletme kıdem tazminatında mahrum edilmiş kamu çalışanı durumundadır

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.