Bu açıklamaların ardından on binlerce İstanbullu'dan Vali Gül'ün açıklamasının altında farklı farklı yorumlar yazıldı. Vali Gül ve fırıncı esnafı eleştiri yağmuruna tutuldu. Medya ve basın organları her zamanki gibi tüm mecralarında yapılan açıklamalara kendi yorumlarıyla yer verdi. Aslında, yine ekmek gibi hassa bir konu istenmeden de olsa medyanın gündemine malzeme oldu. Son 5 yıldır olduğu gibi üzülerek gördüğümüz bir gerçek var; medya organları tarafından fırıncı esnafı yine hak etmediği halde kamu önünde 'linç' edildi. Halbu ki, aynı medya organları, girdi maliyetleri "Serbest olan ekmeğin nasıl tarifeye bağlı olarak satılabiliyor?" bunu hiç bir zaman haber yapmadı. Sürekli 'reyting' uğruna gerçekleri görmezden geldi! Alın teriyle, binbir emekle ekmek parasını kazanmaya çalışan, ekonomik krizde en fazla fedakarlığı gösteren, pandemi, deprem gibi yaşanan zor günlerde, İstanbul'da ekmek sorunu yaşanmaması için kamu görevlisi gibi çalışarak ekmek üretmeye devam eden fırıncı esnafını, sanki 'hileli', 'illegal' bir iş yapıyormuş gibi göstermeye devam etti.
KAMUOYU BİLMELİDİR Kİ;İstanbul'da her mahallede, her bütçeye uygun ekmek satılmaktadır. İstanbul Halk Ekmek günlük 2 milyon kapasite ile İstanbullular'a uygun fiyatla ekmek almasını sağlıyor (3 TL'den), yine günlük kapasiteleri 20 bin, 100 bin civarı olan ekmek üretim tesisselerinde günlük 5 milyon ekmek yine halkımıza uygun fiyatlarla sunmaktadır (4 - 5 TL).
Görüyoruz ki, bugün İstanbul'un 39 ilçesinde farklı gramajlarda 3 TL'den, 6 TL'ye kadar ekmek bulmak mümkündür. Yine, fiyat tarifesinden sonra da yine farklı gramajlarda, her bütçeye uygun ekmek üretilmeye devam edilecek, halkımıza için her noktada satışa sunulacaktır.
Ekmek fiyat tarifeleri her ne kadar 200 - 210 gram olarak çıksa da, İstanbul'da genel olarak üretim açısından ve ekmek kalitesinin daha verimli olması ve müşteri talepleri doğrultusunda, mahalle fırıncısı 200 gram ve üstü gramları tercih etmektedir. Bu yüzden, ürettiği gram üzerinden kilogram fiyatına uygun olacak şekilde gram belirlenir ve resmi tarifeye uygun olarak satışa sunulur.
İstanbul fırıncısını temsil eden iki kurumuz vardır. Fırıncılar Odası ve İstanbul Ticaret Odası kurumlarımız, tahsis unun kalkmasının ardından girdi kalemlerimizdeki maliyetlerin artması üzerine, yeni fiyat tarifesi için Haziran ayında başvurularını yapmış, kilogram fiyatı 35 TL talep etmiştir. Bir çok il Temmuz'un ilk haftası itibariyle yeni fiyat tarifesini uygulamaya başlamıştır. Fakat, Türkiye'de ekmek üretim maliyetinin en yüksek olduğu şehir İstanbul olmasına rağmen, 1 ay önce talep ettiği tarifesini halen daha uygulayamamıştır. Tarifenin 13 Temmuz gibi İTO meclisi'nden çıkması beklenmektedir. Bu bir aylık sürede fırıncı esnafı maliyetinin altında ekmek satmak zorunda kalmıştır. Üstelik, İstanbul fırıncısı sürekli olarak tarifeyi en son alan il olmaktadır. Fiyat belirleme komisyonlarında hesaplar doğru yapılamamaktadır. Ekmek üretiminde girdi kalemleri ve artışları ekmek kapasitelerinin azlığından kaynaklı, atıl kapasite gibi gerekçeler görmezden gelinmektedir. Ekmek denince akla un ve maya gelmektedir. Aksine, bunun yanı sıra hesaplanması gereken 30 kalem daha vardır. Fırıncı temsilcileri, esnafının haklı nedenlerini ya doğru ifade edememekte, ya da talepler kamu tarafından dikkate alınmamaktadır.
Ekmek üretim maliyetinin en fazla olduğu İstanbul'da fırıncı sürekli mağdur edilmiş, kendi kaderine terk edilmiştir.
UMUYORUZ VE DİLİYORUZ Kİ;
İstanbul Valisi Sayın Davut Gül döneminde bu böyle olmayacaktır. Sayın Valimiz, sizden ricamız, 39 ilçenin fırıncı temsilcilerini toplayıp sorunlarımızı birebir dinlemenizdir.
KAMOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.
EKMEĞİN SESİ