Ekmeğin Sesi

Herşey onların mutlu olması için yapılıyor!..

Gündem

MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Süleyman Tarakçı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkıma yol açtığı Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde kurulan “Rize Çadır Kent”te barınan yaklaşık 600 depremzedenin gıda ihtiyacını karşılıyor.

50 bini aşkın vatandaşımızı kaybettiğimiz, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremin ardından ikinci aya giriyoruz. Depremin ilk anından itibaren başlayan arama – kurtarma çalışmalarında, enkaz altından çıkarılan insanlarımızın mucize olarak adlandırabileceğimiz kurtarılma anlarına şahitlik etmiştik.

11 ilimizi etkileyen depremin en büyük yıkıma yol açtığı Hatay, Malatya, Adana, Kilis, Diyarbakır, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman için tüm Türkiye yardım için seferber oldu. Temel gıda olan ekmek ihtiyacının karşılanmasına yönelik yurdun dört bir yanındaki fırıncılar bölgeye gerek yardım kuruluşları vasıtasıyla, gerekse de kendi araçlarıyla bölgeye akın etti. Üsküdar Fırıncılar Derneği ve Güngören Fırıncılar Derneği ile İstanbul Ticaret Borsası'nın öncülüğünde ise, Hatay'ın İskenderun ilçesine acilen bir sahra fırını kuruldu. İstanbul Fırın olarak hizmet veren tesiste günde yaklaşık 100 bine yakın ekmek üretilmeye devam ediyor.

MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Süleyman Tarakçı da, Rize Valiliği ve Rize Belediyesi'nin, Kırıkhan'da kurduğu ve yaklaşık 600 depremzedenin hayatını idame ettirmeye çalıştığı "Rize Çadır Kent"in, gıda ihtiyacını karşılıyor.

Ekmeğin Sesi'ne açıklamalarda bulunan Süleyman Tarakçı, "Depremin hemen ardından kurulan çadır kentin, sahibi olduğum Nalia Karadeniz Mutfağı olarak her gün sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini karşılıyorduk. Ramazan ayı itibariyle de sahur ve iftar yemeklerini veriyoruz. 5 kişilik ekibimizle beraber Ramazan ayı boyunca buradayız ve hizmet vermeye devam edeceğiz. Ayrıca, fırınımızı kurduk ve sıcak ekmeğimizi çıkarıyoruz" dedi.

BÖLGENİN ÖNCELİKLİ İHTİYAÇLARI NELER?

MÜSİAD, İstanbul ve Rize Ticaret Odası’na, Rize Valiliği, Rize Belediye'sine, kurulan çadır kent için teşekkürlerini ileten Tarakçı, "Çadır kentin kurulması için ne gerekiyorsa ellerinden geleni yaptılar. Şu anda, burada en büyük ihtiyaç hijyen seti diye adlandırdığımız kişisel bakım; özellikle çamaşır ve bulaşık yıkamada kullanılan ürünler var. Zaman içerisinde bunların da bir düzene gireceğini düşünüyorum. Çocuklar için benim burada dert yandığım bir konu var. Yaza girerken kışlık bot göndermek nedir? Çocuk onu ayağına giyemedikten sonra bunun bir anlamı yok! Ya da, kullanılmış bir eşyayı göndermenin de bir anlamı yok! Buradaki insanlar fakir-fukara değil! Dün işyeri, evi olan, yanında çalışanı olan normal esnaf insanlar. Sonuçta bir ürünü gönderirken de bu hassasiyette olmak lazım. Bu çadır kentte 70’in üzerinde 0-5 ile 12 yaş grubu arasında çocuk var ve bunların da ihtiyaçları var. Zaman içerisinde biz gelen yardımlardan çikolata vs. veriyoruz. Çocuk bunlarla doymaz… Çocuk oyuna da doymaz… Ama üzerine – başına baktığın zaman, ben de istiyorum ki onun ayağındaki ayakkabı güzel bir ayakkabı olsun, üzerindeki elbise güzel bir elbise olsun. Ama ikinci el bir elbiseyi de kalkıp ben çocuğa giydirmem. Dolayısıyla bu konularda da hassa olunması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

"BİR AN ÖNCE KONTEYNER MAHALLESİ'NE TAŞINMASI LAZIM"

Süleyman Tarakçı, çadır kentte insanların yaşamlarını idame ettirmelerinin zorluğuna da değinerek, şunları söyledi, "Çadırlarda yemek yapmak zor. Çünkü, içeride su giderleri, masa sandalye alanları yok. Bu nedenle yemek hazırlamak zor. Kurmuş olduğumuz mutfağımızın bir müddet daha devam etmesi lazım. Ya da, buranın bir an önce konteyner mahallesine taşınması gerekir. Çadır kentimizdeki insanlar, bu mahallenin insanları. Evleri yıkıldığı ya da, hasarlı olduğu için burada yaşamak zorundalar. Yaz ayındaki sıcaklarda burada yaşamaları kolay olmayacak."

"GERİYE DÖNÜŞ O KADAR DA KOLAY OLMAYACAK!"

Kırıkhan'daki esnafın, yetkililerden izin alarak yavaş yavaş dükkanlarını açmaya başladıklarını aktaran Tarakçı, göç eden insanların şehirlerine sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

"Depremin yaşandığı ilk hafta buraya geldiğimde ‘bu şehir nasıl normalleşir’ diye çok karamsar düşünüyordum" diyen Tarakçı, "Ama, küçük katlı binaların altında esnafların yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını görüyorum. Bir çok esnaf izin alarak işyerlerini temizlemeye ve çalıştırmaya başladı. Kırıkhan’ın ve Antakya’nın geriye dönüşü o kadar kolay olmayacaktır. Özellikle dışarıya göç eden insanların geri gelmesi, şehirlerine sahip çıkması için yaşam alanlarının oluşturulması çok önemli" dedi.

"ÇOCUKLAR İÇİN GEREKLİ TÜM ÇALIŞMALAR YAPILIYOR"

Rize Çadır Kent'te yaşayan çocuklara pedagojik olarak da yardım ediliyor. Tarakçı, bu konuyla ilgili de şunları söyledi, "Anaokulu ve hafızlık için hocalarımız burada eğitim veriyor. Çocuklarımız için gerekli olan tüm çalışmalar yapılıyor. Zaman zaman, çocuklarımıza pedagojik konularında yardımcı oluyorlar. En büyük eksiğimiz sosyal marketin kurulmaması. Burada bazı ihtiyaçlara da gerek duyuluyor. O ürünleri tedarik etmekte de sıkıntı yaşıyoruz. Sıvı el sabunu, çamaşır suyu; hijyen seti dediğimiz konularda sıkıntılarımız var. Bir an önce sosyal market kurulsa, depremzede insanlarımız rahat edecektir."

Haber: Oğuzhan KAPLAN

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.