Ekmeğin Sesi

Antakyalı fırıncı: Zor imkanlarla çalışıyoruz

Gündem

Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan, dünyanın da ilk aydınlatılan caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi’ndeki fırın dükkânını depremlerin ardından ilk kez ramazan ayında açan esnaf Ethem İçer, işletmede elektrik ve su olmadığını belirterek, jeneratör çalıştırdıklarını söyledi. İçer, “Sadece telefonla Maliye Bakanlığı’ndan aradılar. Herhangi bir yardım falan almadık” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin en çok yıkıma neden olduğu illerden birisi olan Hatay’da ramazan ayı buruk başladı. Nüfusun birçoğu kenti terk etmek zorunda kalırken, gidemeyenler ise yaşamlarını ya çadırda ya da konteynerde sürdürüyor. Antakya ilçesinde de dünyanın ilk aydınlatılan caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi’nde 20 yıldır Yağmur Unlu Mamulleri işletmesinin sahibi Ethem İçer, ramazan ayı nedeniyle depremlerden sonra dükkânını ilk kez açtı.

“ZOR İMKÂNLARLA ÇALIŞIYORUZ”

ANKA Haber Ajansı’na konuşan İçer, “Her ramazan ayında ekmeği çıkarırız. Yandaki binalar hasar görmüş ama burada bir şey yok. Şu an elektrik, su yok. Zor imkânlarla çalışıyoruz. Jeneratörle elektrik sağlıyoruz” dedi. Caddedeki ağır hasarlı olan çoğu dükkânın hâlen kapalı olduğunu belirten İçer, “Yıkılan yerler var. Zaten karşı mahalle hemen hemen olduğu gibi yok diyebiliriz yani. Orada da kimse yok” diye konuştu.

“BURAYA YIKIM VERİRLER Mİ, ONU DA BİLMİYORUZ”

İşlerin nasıl gittiğine ilişkin de esnaf, “Yoldan geçen görüyor, tanıdıklar görüyor. Söylediğimiz oluyor” dedi. Depremlerin ardından hasar tespiti başvurusu yaptıklarını da söyleyen İçer, “Gittik, söyledik. Sadece aradılar. ‘Siz misiniz’ dediler, ‘Benim’ dedim, ‘Tamam’ dedi, öyle kaldı. Sadece telefonla Maliye Bakanlığı’ndan arandı. Herhangi bir yardım falan almadık. Bilmiyoruz, burası devam eder mi, durur mu. Burada çoğu binalar tescilli. Buraya yıkım verirler mi, onu da bilmiyoruz. Ne yapacaklarını bilmiyoruz. Herhangi bir bilgi verilmedi” diye konuştu.

“İMKÂNI OLAN DÖNSÜN"

“Cadde yenilense iyi olur” diyen İçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

Burası Antakya’nın en eski yeri. İlk ışık verilen yer. Yani işte biz mücadele ediyoruz. İnşallah büyüklerimiz de eder. Dükkânı sağlam olan tabii ki dönsün. İmkânı olan dönsün. Ben gitmedim. Buradayım. Kalacağım, ne yapacağım başka? Dışarı gittik, Mersin’e. Arkadaşlar da gitmiş. 10- 12 bin lira ev kirası… Otelde yatırdılar ortalama bir ay falan. Hemen hemen hepsini çıkardılar tahminimce. Geri dönmek zorundalar. 10 bin lira kirasını nasıl ödeyecek bir insan? Kim çalışacak, ne kadar para alacak?

"İNŞALLAH HER ŞEY GÜZEL OLACAK"

Vallahi bana kimse bir şey demezse devam edeceğim. Belki elektriği bir hafta, 10 gün sonra verirler. Biz normalde gece de açıktık, sahurda ama şu an kapalıyız. Bir de kimse kalmadı mahallede. Karşı taraf boş, yukarısı boş. Zaten şu an çoğu insan çalışmıyor. İmkân da yok gelsinler. Mesela gece biz burada 6- 7 kişi çalışırdık. Dükkânı sağlam olan tabii geri gelsin. Biz bırakmadık. Onlar da geri gelecek ama artçı depremler sürüyor. En ufak bir şeyde herkes dışarı kaçıyor. İnsanlarda korku var. İnşallah her şey güzel olacak.”

Kaynak: ANKA (Çağatay Akyol)

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.