İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Gıda Danışmanı Yusuf Vangöl, "Halkımızın temel gıdası olan ekmekte meydana gelen fiyat artışlarının sorumlusu kim?" başlıklı bir yazı yayınladı.
Gıda Danışmanı Yusuf Vangöl, yazısında şu ifadelere yer verdi:
1- Buğday ekim alanlarımızın, ülkemiz genelinde Trakya Bölgemiz kadar azalmasına seyirci kalanlar…
2- Tarımın stratejik bir sektör olduğuna bu nedenle tarım topraklarımızın her karışının korunup kollanması gerektiğine inanmayanlar…
3- Çiftçimize hak ettiği tüm desteği vermeyip onu tarımdan koparanlar…
4- Çiftçimizin tüm üretim girdilerindeki artışlara seyirci kalanlar…
5- Tarım ve gıdada yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda her önüne gelenin değil sadece bu sektörün paydaşları ile bu işin uzmanlarının görüşlerinin dikkate alınmasını gerektiğine yani tarımın bir ihtisas işi olduğuna bir türlü inanmayanlar…
6- Buğday üreticimizin elindeki buğdayı daha iyi fiyatla satın alıp, zor günler için yeterince depolamayanlar…
7- Elindeki buğdayı stoklayıp yüksek fiyatta un fabrikalarına satıp, unun fiyatının yükselmesine sebep olanlar…
8- Buğday ve un stokçularını etkin ve yeterli bir şekilde denetlemeyenler…
9- 2008 ve 2009 kuraklık krizinden ders çıkartmayan ve iklim krizine bağlı olarak kuraklılığın tarımda her yıl daha da ciddi sorun olacağını dolayısıyla buğday üretim miktarımızda azalmalar olabileceğini ön göremeyip gereken tedbirleri alamayanlar…
10- Çiftçi üretmezse üretmesin, bizler buğday üretim açığımızı nasıl olsa ithalat yoluyla kapatırız diyenler yani kendi çiftçisini değil, başka ülke çiftçisini zengin etmeyi tarım politikası olarak görenler…
11- Başta buğday olmak üzere tüm enerji giderlerinin artmasında en etkin rol oynayan dövizdeki artışa neden olanlar…
12- Ekmek üretiminin diğer girdilerinden maya, tuz, yağ, ambalaj malzemesi vs. de meydana gelen artışlara seyirci kalanlar…
13- Sanki ekmek, ülkemizin her yerinde aynı koşullarda ve aynı girdi fiyatlarıyla üretiliyormuş gibi ekmeğin kilogram fiyatına sınır koyup, girdilerde meydana artışları görmezden gelenler…
14- Ülkemiz genelinde ekmekte fiyat tarife denetimlerini etkin ve yeterli bir şekilde yapmayanlar…
15- Fırıncıların yönetmelikte yer alan bayi karı oranlarına uygun olarak ekmeği satış yerlerine verip vermediğini denetlemeyen, dolayısıyla sektörde yıllardır devam eden buna bağlı haksız rekabet uygulamasına ısrarla seyirci kalanlar…
16- Ekmekte iade sorununu bir türlü çözemeyenler…
17- Ekmeğin çok sayıda üretim girdisinin fiyatına hiçbir sınırlama getirilmezken kalkıp sadece nihai ürün olan ekmeğin fiyatına sınırlama getirenler…
18- Fırıncının yaşadığı sorunları oldum olası hep görmezden gelenler…
19- Ekmek üretim girdilerinden sadece 8 adedinde, son 13 ayda % 62,08 oranında artış meydana geldiğini bile göremeyenler…
20- Ülkemizde 800 un fabrikası ve 2000 civarındaki un değirmeninin den sadece 380 un fabrikası ile anlaşma yaparak bu fabrikalara ucuz buğday vermeyi çözüm olarak gören, geri kalan un fabrikaları ve değirmenleri ise stokçuların eline mahkûm edip piyasadan yüksek fiyatta buğday almalarına sebep olanlar…
21- Velhasıl, EKMEĞİ oldum olası sanki bir marifetmiş gibi SİYASETE ALET EDENLER; ekmekte meydana gelen fiyat artışının yegâne sorumlularıdır…
İşte bu sorumlular; ekmeğini ekmekten kazanan 30 bin fırıncımızın, artan girdi maliyetleri nedeniyle hiç istemediği halde, ürettiği ekmeğin fiyatının yükselmesine dolayısıyla vatandaşımızın her geçen gün ekmeği daha da yüksek fiyata satın alıp tüketmesine neden olmaktadırlar…
Ve de bu durumdan, ne fırıncımız ne de vatandaşımız memnun…
Lütfen kalkıp, tüm fırıncılarımızı günah keçisi yerine koymayın…
Fırıncımız artık, gönül rahatlığı ile ekmek üretemez, iş yapamaz, önünü göremez hale geldi…
Birçok fırıncımız işyerini kapatmak, işçisini çıkartmak zorunda kaldı… Kapatmayanlar ise üretimi düşürmek, tezgâh satışına ağırlık vermek zorunda kaldı…
Bu işte eğer bir hata, bir yanlış arıyorsanız, bunu kalkıp başka yerlerde değil, bugüne kadar uygulanan yanlış tarım ve ekonomi politikalarında arayın…
Bugünlere gelineceğini gıda bilimi konusunda eğitim almış biz ziraatçılar, gıdacılar ve sektörün tüm bileşenleri, özellikle son 15 yıl boyunca sıkça dile getirdik…
Ancak bizleri doğru dürüst ne anlayan ne de dinleyen oldu…
Şimdi bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Başta gübre ve akaryakıt olmak üzere artan buğday üretim giderleri yüzünden, üreticimiz tarlasına gübre atmadan buğday ekeceği ve tarlasını doğru dürüst işleyemeyeceği için önümüzdeki yılda buğday üretimimiz ne yazık ki azalacak ve bizler yine aynı sorunları yaşayacağız…
Olan yine çiftçimize ve azalan buğday üretimi nedeniyle mecburen pahalı fiyata satın alacağı un ile ekmek üretecek olan fırıncılarımıza sonuç itibariyle yine vatandaşımıza olacak…
Artık bu gerçekleri görün…
Lütfen şu güzelim ülke için doğru dürüst bir tarım ve ekonomi politikası uygulayın…
Ne fırıncımız, ne de vatandaşımız bu yapılanları hak etmiyor…"