ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Totoş, “Bizim zam talebimize itiraz edenlerin şunu sorgulaması gerekiyor; Bizim yaklaşık bir buçuk senedir fiyat aldığımız yok, yine aynı dönemde ham maddeye gelen zamlar ortada” derken fırıncıların özellikle ekonomik daralma olarak nitelendirilen süreçte pandeminin de etkisiyle geldikleri son noktayı anlattı.
Antalyalı fırıncıların batma noktasına geldiğini ifade eden Totoş şöyle konuştu:
“Un 90 TL'den 150-160 TL'ye çıkmış. Asgari ücret yüzde 21 arttı, doğalgaz ve akaryakıt ücretlerinde de büyük artışlar var. Bizim elimizde sihirli değnek yok ki, biz haksız yere herhangi bir talepte bulunmuyoruz. Bunu bizim kendi müşterilerimiz bile soruyorlar ne zaman zam yapacaksınız diyerek... Sonuçta ticaret gelir gider dengesidir. Gelirleriniz giderlerinizi karşılamadığı sürece zarar edersiniz. Biz de bu anlamda Ticaret Odası olarak bir komisyon toplayıp son dönemdeki gelen zamlar sonrasında bu işin altından kalkamayacağımızın tespitini yaptık. Bu işin altından kalkamadığımız için de zam talebimiz var.
Bakanlık'tan görüş soruldu, herhangi bir dönüş alamadık. Bize henüz dönüş yapılmadığı için komisyonda ekmeğe zam kararımızı geçirdik. Valilik'teki Fiyat Belirleme Komisyonu'nda da Esnaf Odalar Birliği ve biz 2'ye 2 kaldık. Valilik ve Belediye red oyu verdi. Valinin oyu 2 oy sayıldığı için bizim talebimiz geri çevrilmiş oldu.”
‘EKMEK SİYASET MALZEMESİ HALİNE GELDİ’Antalyalı fırıncılar olarak ekmek fiyatlarında talep ettikleri zammın reddedilmesini yargıya taşımaya hazırlandıklarını vurgulayan ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Totoş süreci şöyle aktardı:
“Zam talebimize red oyu verenlerin şunu sorgulaması lazım; bu kadar zamlar yaşanırken, gelirlerin giderleri karşılamadığı bir işletmede fırıncılar nasıl bunca yükün altından kalkabilir? Gelirler giderleri karşılamadığı sürece çalarsın, kaliteden ödün verirsin, evini arabanı satarsın, devlete yükümlülüklerini yerine getirmezsin... Bunların sonucu da batıştır. Bunu halkın ve devlet organlarının bilmesi gerekiyor.
Ekmek maalesef iktidar ve muhalefet tarafından siyaset malzemesi haline getirildiği için bu konuda sağlıklı karar alınamıyor. Hİç kimse bu konuda muhatabına 'Kardeşim senin derdin nedir?' diye sormuyor. Yalnızca yukarıdan gelen emir neyse ben onu uygularım diyen bir zihniyet var. Bu zihniyetin karşısında da bu sektör batmakla yüz yüze. Allah sonumuzu hayretsin. Allah'tan başka bir umudumuz kalmadı. Adalete de güveniyoruz, inşallah hukuk bizi haklı görecektir. Bu dediklerimizi herkes sorgular ise ne kadar haklı olduğumuz anlaşılacaktır.”
‘DİLENCİ DEĞİL TACİRİZ!’Dilenci konumuna düştüklerini ve her zam gündeminde ısrarla talepkar olmaktan yorulduklarının anlatan Murat Totoş, “Biz dilenci değil taciriz” dedi. Totoş şu ifadeleri kullandı:
“Ekmek gibi kutsal bir nimet gündelik çıkarlar uğruna birilerinin elinde oyuncak olmuş. Mahkeme bir bilirkişi tayin etsin. Bizim maliyetlerimizi ortaya sersin. Bize ekmek başına 5 kuruş da verse biz razıyız.
Bizi öyle bir pozisyona düşürdüler ki halkın gözünde fırıncı sahtekar, gecesini gündüzüne katan fırıncılar daha ne yapabilir? Şu anda talep ettiğimiz zam uygulanmaz ise fırıncıların en az yüzde 50'si batar. İnşallah mahkeme bilirkişi tayin ettikten sonra herkes ekmeğin maliyetinin 2 TL olduğunu görür.” (Akdeniz Gerçek)