Sektörün bir dört 4 sene daha kaybetmemesi için sektörün ve mesleğin yarınlarına ışık tutmak, ekmek paramıza alın terimize sahip çıkmak için sandıkları dolduralım.
Son yıllarda, özellikle ülkemizde yaşanan ekonomik kriz sonrası zor günlerden geçen fırıncılık sektörünün en önemli temsil makamlarından biridir İstanbul Ticaret Odası...
2018 yılından bu yana fiyat serbestliğinin ortadan kalkmasıyla beraber, fırıncı esnafı için kabus dolu günler başlamıştır. Fırıncı, sürekli medya organlarında ve siyasi gündemde ekmek zammı ile haksız suçlamalarla gündem olmuştur. Ayrıca. tarifesi zamanında verilmediği için müşterisiyle fiyat yüzünden, karşı karşıa gelmiş idari para cezalarına maruz kalmıştır.
Ürettiği ekmekten yeteri kadar para kazanamayan fırıncılık sektörü, diğer sektörlere göre izinsiz çalışmanın ve personelin talep ettiği ücreti verememenin sonuçlardan kaynaklı personel bulamamış, çalışacak eleman bulamadığı için kendisi çalışmak zorunda kalmış, ailesine ve sevdiklerine yeteri kadar vakit ayıramamıştır. Aslında, kabusun başladığı yer İstanbul Ticaret Odası (İTO) meclisidir... Ve yine, kabusun son bulacağı yer de İTO meclisi olacaktır. Seçilecek olan 12 No'lu Ekmek, Un ve Unlu Mamuller Komitesi'nin göreve başlar başlamaz güçlü bir lobi oluşturup, kaybedilen ekmekte fiyat serbestliği hakkını geri alması yönündeki kararı, İTO meclisinden oy çoğunluğuyla çıkartabilmek boynunun borcu olmadırı.
Yeni göreve gelecek olan 12 No'lu Komite'nin seçildikten hemen sonra sektör için çözüm odaklı projeler geliştirmesi erzemdir. 12. Komite, sektörün kronik sorunları için kalıca çözümler bulmakla mükelleftir. Bunun için oy istemektedir. Fırıncılık ve unlu mamuller sektörünün güncel sorunlarına çare olacak tek bir kurum vardır, o da İTO'dur... Bu vesile ile yarınki İTO seçimlerinde iki listenin de adaylarına başarılar dileriz.
Ekmekçilik sektörünün kaybedenleri, biz mahalle fırıncısının sorunlarını çözebilecek, layıkıyla çalışacak yönetimin kazanmasını canı gönülden Allah'dan niyaz ederim.