Çatalhöyük'te önemli buluş: 8 bin 600 yıllık ekmek kalıntısı!

Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu.

Gündem 05.03.2024, 13:15 05.03.2024, 15:14

Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik dönemde yaklaşık 8 bin kişinin bir arada yaşadığı Çatalhöyük'te, üstten girilen, birbirlerine bitişik kerpiç evlerin bulunduğu "Mekan 66" olarak adlandırılan alanda fırın yapısı keşfedildi.

Büyük ölçüde tahrip olan fırının çevresinde, buğday, arpa, bezelye tohumlarıyla yiyecek olabileceği değerlendirilen avuç içi büyüklüğünde bir buluntuya rastlandı.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezinde (BİTAM) yapılan analizlerde, süngerimsi kalıntının, milattan önce 6600'e tarihlendirilen mayalanmış ekmek olduğu belirlendi.

Analiz çalışmaları titizlikle yürütüldü

Kazı Heyeti Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, AA muhabirine, "arkeoloji" denilince akla yapılar, anıtlar, buluntuların geldiğini söyledi.

Bugün modern arkeolojinin, gıdanın da arkeolojisine çalıştığına işaret eden Türkcan, "Gıda arkeolojisinin başlangıç noktasının yine Anadolu olduğunu söylememiz gerekiyor. Çatalhöyük burada çok önemli duraklardan biri. 2021'de keşfettiğimiz bir bulgu. Türk kazılarında artık çok hassas belgeleme ve detaylı çalışmalarla beraber bu tür organik kalıntıları tespit edebildiğimizi gösterdik." dedi.

Çatalhöyük Neolitik Kenti'nin bu alanda önemli yeri olduğunu belirten Türkcan, şunları kaydetti:

"Fırının köşesinde küçük ve yuvarlak süngerimsi buluntunun, dikkatli bir belgelemeyle ekmek olduğu anlaşıldı. Yapının üzerinin ince bir kille kaplı olması, hem ahşap hem de ekmek, bu organik kalıntıların tümünün günümüze kadar saklanmasına olanak sağladı. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) yapılan radyo karbon testleri, numunemizin milattan önce yaklaşık 6 bin 600'e kadar gidebileceğini gösterdi."

Dünyanın en eski ekmeği

Türkcan, mayalanmış ekmeğin ilk örneklerine Mısır'da rastlandığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:

"Çatalhöyük'teki bu buluntunun dünyanın en eski ekmeği olduğunu söyleyebiliriz. Bu organik kalıntının, gözlem, analizler ve tarihlendirmesini de göz önüne alarak yaklaşık 8 bin 600 senelik bir ekmek olduğunu söyleyebiliyoruz. Somun ekmeğin küçültülmüş hali. Ortasına parmak basılmış, fırına girmemiş ama mayalanmış, içindeki nişastalarla beraber günümüze gelmiş. Bugüne kadar böyle bir örnek yok. Çatalhöyük zaten birçok ilklerin merkeziydi. Daha kazıldığı yıllarda dünyanın ilk dokumaları Çatalhöyük'teydi. Ahşap eserler yine Çatalhöyük'teydi. Duvar boyaları, resimler buna eklendi. Konya ve Türkiye bu anlamda çok şanslı."

Bulguların analiz çalışmalarının önemine işaret eden Türkcan, "Necmettin Erbakan Üniversitesinin laboratuvarlarında tam teşekküllü bütün analizleri yapabilmek büyük bir şans. İlk defa Türkiye'deki laboratuvarlarda ortaya konulduğu için önemliydi." diye konuştu.

Tahıl kalıntıları heyecanlandırdı

"Çatalhöyük Mekan 66 Neolitik Dönem Ekmek Buluntusu Analizleri ve Değerlendirmesi"ne katkı veren akademisyenlerden Gaziantep Üniversitesi öğretim görevlisi Salih Kavak da arkeobotanik alanında bugüne kadar en heyecan verici çalışmanın içinde olduğunu dile getirdi.

Laboratuvarda bitkisel kalıntıları incelerken kendisine organik buluntu haberinin verildiğini anlatan Kavak, "Getirdiklerinde çok şaşırdım. Çünkü bu formda, 'Hamur, ekmek, organik bir kalıntı olabilir mi?' diye düşündüm. Çıplak gözle bir morfolojik teşhis, daha sonra hemen mikroskop altında içeriğine baktım. En heyecanlandıran şey, tahıl kalıntılarının olması. Arpa, buğday ve bezelye gibi bitkilere ait öğütülmüş, kırılmış parçaların olması, zaten ilk başta hemen düşündüğümüz şey, 'Bu acaba ekmek mi? ihtimalini güçlendirdi." ifadelerini kullandı.

Kavak, daha sonra buluntuya ilişkin kimyasal ve fiziksel analizlerin yapılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Öne sürdüğümüz hipotezimizi doğrulamak için bu analizler gerekliydi. Prof. Dr. Oğuz Doğan hocamız, analiz için BİTAM'a yönlendirdi. Orada yapılan analizde özellikle SEM görüntülerinde, detaylı baktığımızda numunenin içinde hava boşlukları çok belirgindi. Bitkilere ait tohum ve doku parçaları, yaprak kalıntıları olması… Daha da detayına inildiğinde nişasta taneleri artık şüphelerimizi ortadan kaldırıyordu. Yapılan diğer analizlerinde de kimyasal içeriklerine baktığımızda, hem bitkilerde bulunan kimyasal maddelerin olması hem de mayalanma göstergeleri var. Bu buluntunun suyla unun karıştırılıp bir süre bekletildiğini, mayalandığını, pişmediğini yapılan analizler gösterdi. Fırının yanında hazırlanmış ama pişirilememiş ya da pişirilememiş, o formda olduğunu görmüş olduk. Heyecan verici bir buluştu. Şu ana kadar bulunan ekmek benzeri bu formda hiçbir buluntu yok. Şu an bilinen en eski ekmek diyoruz. Türkiye ve dünya için heyecanlandıran bir buluş."

BİTAM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yasin Ramazan Eker ise merkezde arkeolojik buluntuların da analizlerini yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"BİTAM'da ileri teknoloji, analiz, karakterizasyon cihazlarımız bulunduğundan, bu numuneleri analiz edip, özellikle kimyasal, fiziksel yapılarını belirledikten sonra tanımlayabildik. Artık daha önceki yıllarda yurt dışına yollanan bu numuneler Türkiye'de kalıyor. Bunları karakterize edebiliyoruz. Hem malzeme alanında yorumlayabiliyoruz hem de bulguların arkeolojik açıdan ne anlam ifade ettiğini veyahut ne zenginlikler kazandığını yorumlayabiliyoruz. Dolayısıyla hem arkeoloji alanında hem karakterizasyon alanında Türkiye'de yetkin insanlar var. Konya'da Necmettin Erbakan Üniversitesi BİTAM merkez laboratuvarında bunları yapabiliyoruz. Ekmeğin en önemli özelliğinden biri, ısıttığımız zaman kütlesi devamlı kayboluyor. Bu da şu demektir, bu numune o sıcaklığı daha önce görmemiş. Görmediği için de ekmek şeklinde olan bu numunenin pişirilmemiş olduğunu anlıyoruz. Hocalarımız gözenekli, süngerimsi yapıdan dolayı anlıyor. Dolayısıyla bizim ve onların bilgileriyle birlikte bu noktaya geldik. Daha isabetli teşhis etmemizi sağlıyor. Numunenin ekmek şüphesi vardı, bu şüpheleri doğruladık."

Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Doğan da BİTAM'da arkeolojik numunelerin kimyasal ve fiziksel yapılarının tanımlanabildiğini söyledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 05 Mayıs 2024
İmsak 04:09
Güneş 05:50
Öğle 13:06
İkindi 16:58
Akşam 20:12
Yatsı 21:46
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@